{ "title": "Dil Altı Morarması", "image": "https://www.morarma.com/images/Dil-Alti-Morarmasi-71189.jpg", "date": "21.01.2024 12:14:36", "author": "oktay öztürk", "article": [ { "article": "Dil Altı Morarması, bu hastalık beriberi olarak da adlandırılmaktadır. Dil altı morarması hastalığı ussal yetersizlik, geçirilen felçler, sinir yangınları, kalp yetmezliği​ ve aşırı zayıflık sonucunda ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Dil altı morarması yani beriberi hastalığı özellikle de tiamin B1 vitaminin eksikliğinde görülen bir rahatsızlıktır. Dil altı morarması hastalığı en çok Meksika, Japonya, Batı Avustralya, Çin, Batı Afrika, Fiji ve Hindistan ülkesinde sık görülen bir rahatsızlıktır. Bu ülkelerde kabuksuz pirinç çok sık tüketildiği için dil altı morarması hastalığı da çok sık görülür. Ayrıca Newfoundland ile Labrador gibi beyaz buğday ununun oldukça sık kullanıldığı bölgelerde dil altı morarması yani beriberi hastalığına çok sık rastlanılır. Bu hastalıkta oluşan sinir yetersizlikleri güvercinlere verilen kabuksuz pirinç verildiğinde aynı etkiyi göstermiştir. Labrador adı verilen undan elden edilen kristal biçiminde olan madde ve pirinç kabuğu kişiye gün içinde beş miligram kadar verildiğinde dil altı morarması geçmeye başlar.

Dil altı morarması, bu hastalıkta şekerin varlığı yüzünden beyin dokusu oksijenden yararlanır. Tiamini hızlandıran etken karbonhidratların oksitlenmesidir. Bütün hücrelerde tiamin çok az da olsa vardır. Tiamin maddesi yağ içinde erimeyen bir madde olduğundan dolayı bitkisel yağlar veya hayvansal yağlardan elde edilemez. Pirinç ile buğdayın değirmenlerde öğütülmesi tiamin maddesinin büyük bir oranda yok olmasına neden olur. Özellikle de beyaz buğday unu kullanılarak yapılan ekmekleri tüketmek batı ülkelerinde oldukça sık dil altı morarması yani beriberi hastalığına sebep olur.

Dil altı morarması üç şekilde görülmektedir bunlar

Kuru Beriberi: Kuru beriberi yani dil altı morarması hastalığı merkezi sinir sistemine oldukça uzak bölgede yer alan sinirlerde bulunan yangınlar ile dikkat çekmektedir. İlk önce bacak ve kollarda kendini belli eden bu hastalık ilerledikçe merkeze doğru gider. Bu belirtiler ise şunlardır;
Çocuk Beriberi: bu hastalık genelde hayatın ilk senesinde ortaya çıkar. Bir ve dört ay arasında olan bebeklerde oldukça sık görülen ivegan çeşidi yaygındır. Bu rahatsızlık özellikle de bebeklerde vücut ve kan basıncının düşmesine, solunum güçlüğü, kusma ve kalp atışının aşırı hızlanması gibi rahatsızlıklara neden olur. Biraz daha büyük çocuklarda ise vücut kasılmalarına, kalp ve akciğer yetmezliğine, solunum güçlüğüne, ses tellerinde felce, dudaklar​ da morarmalara yol açar.

Yaş Beriberi: bu rahatsızlık erişkin kişilerde görülen bir rahatsızlıktır. Yaş beriberi hastalığına aynı zamanda soshin beriberi adı verilir. Yaş beriberi hastalığında kan dolaşım hızı artar ve bu durumda toplardamarlarda basınç yükseltmeye başlar. Yükselen bu basınç akciğerlere kan hücumuna neden olmaktadır. Eğer vücuda yeterli miktarda protein girmiyorsa kanda bulunan albümin yani protein azalmaktadır. Kanda bulunan osmotik basıncı bu sebepten dolayı düşer ve kan damarlarının en uygun kısımlarından bir miktar kadar kan serumu dışarı çıkar.
" } ] }